D vitamini güneş vitaminidir. Özellikle diş ve kemik
gelişimi için çok önemli olduğunu bildiğimiz bu vitamin aslında bu
faydasının çok ötesinde kronik hastalıklara karşı koruyucu rolüyle
de hayatımızdaki önemini arttırdı. Güneş sayesinde vücudumuz D
vitamini üretiyor olsa da, yapılan araştırmalar her 10 kişiden
8'inde D vitamini yetersizliği görüldüğünü söylüyor.
Özellikle bebeklik ve çocukluk döneminde sıklıkla karşılaşılan D
vitamini eksikliğine bağlı oluşan sağlık sorunlarından birçok
sistem etkilenebiliyor.
Bir ön hormon olan D vitamininin D3 ve D2 olmak üzere iki kaynağı
var. Normal koşullar altında insan vücudunda bulunan D vitaminin
%90-95'i güneş ışınlarının etkisi ile deride sentezleniyor,
karaciğerde ve böbreklerde aktif hale geliyor. Güneş ışınlarının bu
etkisinden yararlanabilmek için saat 10:00-15:00 arasında, güneş
ışınlarının en dik geldiği saatlerde 10 dakika kadar güneş yağı
sürmeden, cam arkasında olmadan, mümkün olduğunca vücudun güneşle
buluşmasına izin vermek gerekiyor.
D vitamini eksikliğinden kaynaklanan sağlık sorunlarının önüne
geçmek için bebeklikten itibaren annelerin dikkat etmesi gereken
bazı belirtiler var.
D vitamini eksikliği sonucu ortaya çıkan raşitizm, kemik
zayıflığının yol açtığı çeşitli şekil bozukluklarıyla kendini
gösterir. En erken ortaya çıkan belirtilerden biri olarak kafatası
kemiklerinde genel bir yumuşama olur. Bebeklerde bıngıldak geniştir
ve kapanması iki yaş sonrasına kadar gecikebilir. Özellikle başta
terleme görülebilir. Bir yaşından sonra bacaklardaki büyüme
hızlanır ve vücut ağırlığının etkisiyle bacaklardaki şekil
bozuklukları belirginleşir. Bu eksikliğe bağlı olarak çocuklarda
kas zayıflığı da oluştuğundan, ağır vakalarda çocukların ayakta
durmaları ve yürümeleri etkilenebilir. Dişlerde yapısal
bozukluklar, fazla sayıda çürük olabildiği gibi, kalıcı dişlerin
çıkması normalden daha uzun zaman alabilir. D vitamini kalsiyumun
kemiklere ve dişlere yerleşmesine yardımcı olduğu için sağlıklı bir
gelişim için vazgeçilmezdir.
Bu etkisinin yanında bağışıklık sistemi ile ilişkisine bağlı
olarak Tip 1 Diyabete, barsak hastalıklarına, bazı tümörlere ve
kalp hastalığı risk faktörlerine karşı da koruyucu olabildiği
görülmüştür. Son yıllarda yapılan çalışmalarda çocuklarda D
vitamininin iskelet sisteminin gelişmesi ve saydığımız diğer
etkilerinden dolayı sağlık için şimdiye kadar düşünüldüğünden daha
gerekli olduğu kanısına varılmıştır.
Maalesef güneş vitamini olan D vitamini için besin kaynakları
oldukça sınırlıdır. Yağlı balıklar dışındaki diğer besinler özel
olarak D vitamini ile zenginleştirilmediği sürece ne yazık ki katkı
sağlamaz.
Sonuç olarak günümüzde büyümekte olan bir çocuk için D vitamininin
çok önemli olduğu kanıtlanmıştır. Bu durumda biz annelere düşen
görev ise kalsiyumdan zengin besinleri beslenmede mutlaka
bulundurmak, D vitaminiyle zenginleştirilmiş besinlerden
faydalanmak ve güneş ışığından mümkün olduğunca istifade ederek
gerekli olan D vitamini ve kalsiyumu kendimize, bebeklerimize ve
çocuklarımıza sağlamaktır.
Haydi bugün çocuğunuzla karşılıklı bir bardak sütünüzü içip parka
gidin, hem güneşin hem de oyunun tadını çıkarıp kemiklerinizi
güçlendirin!
Sevgili anneler, Nesquik Opti-Start ile hazırlanmış 1 bardak süt çocuğunuzun günlük alması önerilen D vitamininin %42'sini, 1 porsiyon Nesquik Tam Tahıllı Kahvaltılık Gevrek ise yaklaşık beşte birini sağlar.
Kardeşi olan çoğu yetişkinin söylediği gibi kardeş sahibi olmak
çok güzel ve yeri değiştirilemez bir tecrübedir. Elbette ki bu
yoğun ve yakın ilişki her zaman tozpembe değildir. Özellikle anne
babanın ilgisini kardeşle paylaşmak zorunda olmak, paylaşılan diğer
pek çok şeyle birlikte çocukların yaşamını fazlasıyla
zorlaştırır.
Bu zorlanmayı gören ve kardeşler arasında denge kurmaya çalışan
anne babaların işi ise daha da karmaşıktır. Çoğu anne baba, "Acaba
iki çocuğuma da eşit davranabiliyor, her birinin ihtiyaçlarını
karşılayabiliyor muyum?" endişesi taşır. Ebeveynin yaşadığı bu
yetersizlik ve suçluluk duyguları ise kardeşler arası rekabeti
genelde iyice tetikler.
Oyuncak paylaşamama, birbirini kızdırma, yarışma, kıskançlık gibi
çeşitli sebeplerle çıkan kardeş kavgalarında genelde her bir çocuk
kendi durumunu açıklayarak ebeveyni kendi tarafına çekme çabasına
girer. Anne babalar için bu çok bilinmeyenli denklemi çözmek büyük
bir duyarlılık, özen ve emek gerektirir.
• Çocuklarınıza Birbirleriyle İlgili Sorumluluk
Verin: Genelde ebeveynler çocuklar birbirlerine karşı
kıskançlık ve rekabet duygusu hissetmesin diye fazlasıyla çaba
gösterme eğiliminde olurlar. Örneğin, ebeveyn kıskanabilirler
düşüncesiyle birinin doğum günüyken diğerine de hediye alıyorsa ya
da kardeşlere birbirleriyle ilgili sorumluluk taşıdıklarını hiç
hatırlatmıyorsa kardeşlerin paylaşmayı öğrenme ve kıskançlığı aşma
fırsatı hiç olmayacaktır. Çocuklarınıza kabul ettiği oranda
kardeşiyle ilgili sorumluluk alma ve ailenin iyiliğini gözetme
rolünü vermek en doğrusudur. Büyük çocuğa küçük kardeşiyle ilgili
yaşına uygun yardım işleri verebilirsiniz: Kardeşinin kıyafetlerini
seçmesine ya da giyinmesine yardım etmek, ödevlerinde destek olmak
gibi. Benzer şekilde küçük kardeşten de büyük kardeşin
ihtiyaçlarına duyarlı olma ve onu destekleme rolü istenebilir.
Örneğin, sınavlara hazırlanan ablasını/abisini yormamak, o ders
çalışırken sessiz olmak gerektiği hatırlatılabilir.
• Kıskançlık/Rekabet Duygusunu Kabul Edin ve Söze
Dökün: Çocuklarınızın kardeşiyle ilgili sorumluluk
almasını teşvik etmek, kıskançlık ve rekabet duygularını görmezden
gelmeniz anlamına gelmez. Örneğin; çocuklarınızla birlikte
kalabalık bir ortama girmeden önce çocuklarınızı duruma
hazırlayabilirsiniz. "Gittiğimiz partide daha çok ablanın/abinin
arkadaşları olacak. Onlar birlikte oynamak isteyeceklerdir. Bu seni
sevmedikleri, seninle kimsenin ilgilenmeyeceği anlamına gelmez.
Kendini yalnız hissedersen, ablanların/abinlerin oyununu
kıskanırsan yanıma gelip benimle konuşabilirsin. Ben sana yardımcı
olmaya çalışırım. Zaten hafta sonu tiyatroya gittiğimizde de senin
okul arkadaşların olacak çevremizde hep. "
diyebilirsiniz.
• Çocuklarınızla Baş Başa Vakit Geçirin: Her
iki çocuğunuzla da düzenli şekilde baş başa vakit geçirmeye özen
göstermek de önemlidir. Eğer çalışan bir anneyseniz bu baş başa
vakti hafta sonu için planlayabilirsiniz. Hafta boyunca
hafta sonu gelince baş başa yapacaklarınızdan
bahsedebilirsiniz.
• Çocuklarınız Arasındaki Kavgaya
Karışmayın: Çocuklarınız arasında ortaya çıkabilecek
anlaşmazlık ve kavgalardan fiziksel şiddete dönüşmediği sürece uzak
durmanız gerekir. Siz arada olduğunuz sürece, ikisi birlikte
sorunlarını çözmeyi öğrenemezler. Sizi tartışmaya dahil etmeye
çalıştıklarında "Biliyorsunuz kim haklı, kim haksız ben bilmiyorum.
Kendiniz çözmelisiniz." deyin ve odadan ayrılın. Sizin herhangi
birinin tarafını tutma ihtimaliniz ortadan kalktığında,
çocuklarınızın çok daha az kavga ettiklerini göreceksiniz.
Sinem Olcay Kademoğlu
Uzman Psikolog
(Aile ve Çocuk Gelişimi
Yüzme hem eğlenceli hem dinlendirici hem de stresi yok eden bir
spor… Özellikle sıcak yaz aylarının vazgeçilmezi olan yüzmenin,
zihinsel ve fiziksel açıdan pek çok yararı var. Üstelik hemen her
yaşta yapmak mümkün… Bu yaz yüzmeyi düzenli bir spor haline getirip
sağlığınız için iyi bir adım atabilirsiniz.
Spor, sağlıklı yaşamın olmazsa olmazı… Çocuk yaştan itibaren
insanlara iyi bir yaşam disiplini veren yüzme sporu da bunların
başında geliyor. Erken yaşlarda başlama olanağı olan ve hemen her
yaşta yapılabilen yüzme sporu, insan doğasına uygunluğu nedeniyle
de çok kolay. Haftada iki ya da üç gün birer saat yüzmek vücuda çok
iyi geliyor. Su ile uyumlu bir şekilde yüzerken hem ruhunuz
dinleniyor hem de fiziksel gelişiminiz güçleniyor.
Sağlıklı yaşam için uyguladığımız bir egzersiz programının vücuda
kazandırdığı tüm olumlu etkilerini yüzme ile sağlamak mümkün. Bu
sporu yaparken özellikle oksijen kullanma kapasitesi artar, kalp
güçlenir, solunum fonksiyonları gelişir ve kondisyon artar.
Esneklik, denge ve koordinasyon gelişir, fiziksel dış görünüm
simetrik olur ve daha iyi gelişir. Ayrıca kasların kuvvet ve
dayanıklılığı artar. Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde
özellikle yaz aylarında yüzmek için çok fazla seçenek varken, kış
aylarında ise kapalı yüzme havuzları imdadımıza yetişiyor. Bu
keyifli sporu yaparken dikkat etmemiz gereken kuralları es geçmemek
gerekiyor. Yüzmede öncelikle belli bir mesafenin yüzülmesi
hedeflenerek çalışmalara başlanır ama nefes alış veriş tekniği ve
yüzme stillerinin uyumu için uzman birinden eğitim almak önemli.
Çünkü su direncine karşı yapılan her yanlış hareket istenmeyen
kazalara neden olabilir. Diğer dikkat edilmesi gereken konular ise
şöyle:
Isınma: Yüzmeye başlamadan önce ısınma ve soğuma
ihmal edilmemeli. Isınma havuz kenarında ya da havuz içinde
yapılabilir. Beş dakika havuz kenarına oturarak bacak hareketleri
yapmak, düşük tempo ile yürümek, jogging, baldır ve uyluk kaslarını
germe ile ısınma çalışması yapılabilir.
Giysi: Rahat, vücuda uygun, hızlı kuruyan,
likralı ya da polyester kumaştan üretilmiş olan mayolar tercih
edilmeli. Güneşten korunmak için yıpranmış mayolardan uzak durmak
gerekiyor. Islak mayonun yaş olarak vücutta uzun süre kalmaması da
bir diğer önemli kural.
Beslenme: Yüzmek için yemeğin üzerinden en az iki
saat geçmeli. Az veya sulu besinlerle, içecekler alındığında bu
süre daha da azaltılabilir. Diğer sporlar kadar olmasa da yüzmede
de su kaybı oluyor. Bu nedenle susama hissedilmeden kısa
aralıklarla yeterince su içilmeli. Ancak yüzmeden önce çok fazla su
içilmemelidir.
Temizlik: Sağlıksız ortamlarda yüzmek; bulaşıcı
hastalıklar, alerjik rahatsızlıklar, kas ve iskelet zorlanmalarına
ya da boğulma tehlikesine yol açabilir. Özellikle havuzlarda
kalabalık toplulukların bulunması ve kişilerin vücut floralarının
havuz suyuna geçmesi risk oluşturuyor. Bu tür mikroorganizmalar
çocuklarda ve hassas ciltlerde ciddi sorunlar yaratabilir.
• Dayanıklılık ve esnekliğinizi geliştirir.
• Kaslarınızı geliştirir ve denge sağlar.
• Kalbi güçlendirir.
• Fiziksel görünümünüzü değiştirir.
• Dolaşım sistemini düzenler.
• Kilo kontrolünü sağlar.
• Stres ve gerilimi azaltır.
• Enerji verir.
• Kas güçsüzlüklerini tedavi eder.
Profesyonel yüzme yarışları, uluslararası standartlarda boyutu
olan (50 metre, 8 kulvar) havuzlarda gerçekleştiriliyor. Yüzücüler
bedenin kulaç ve ayak hareketlerinden başka bir yardım almadan,
kendi kulvarında 50, 100, 200, 400, 800, 1500 metrelerde bireysel
veya ekip olarak yarışır. Yarışlarda serbest, sırtüstü,
kelebek ve kurbağa stillerinin her birinde veya dördü birden
karışık olarak yüzülür.
Serbest: Yüzücünün kulaçlarla ve ayak
vuruşlarıyla yüzdüğü bir stildir. Ayak vuruşları yüzücüye ancak
yüzde 10 civarında hız kazandırır. Büyük hız ise kulaçlardan
alınır. En hızlı yüzme stilidir. İsteğe bağlı olarak 3, 5, 6, 9 ve
10 kulaç ile yüzülebilir.
Kurbağalama: Yüzücünün ayaklarının ve ellerinin
daireler çizerek ilerlediği yüzme stilidir. Kurbağalama eller için
üç hareketten oluşur: Yükselme, küçülme, uzanma. Ayaklar ise hep
daireler çizerek kollara eşlik eder. Bu stilde ayaklar ve kollar
yuvarlaklar çizerek öne doğru gider ve dönüşler çift el olmak
zorundadır.
Kelebek: Bu stil, kurbağalama yüzüşünden gelir. Çünkü
kolların ters hareketleri suyun üzerinde yapılır. Kolların çekişi
kalçalara kadar uzanır. Kolların çekilmesi ile birlikte dolfin ayak
yapılır. Diğer stillere göre oldukça zordur.
Sırtüstü: Suyun üzerinde sırtüstü yatarak yapılır. Eller
baş hizasına gelir ve geriye doğru ayaklar yardımıyla ilerlenir.
Sırtüstü yüzerken insanın kendisini rahat bırakması gerekiyor.
Sırtüstü yüzme, ilk olarak 1912'de Stockholm Olimpiyat Oyunları
sırasında Amerikalı yüzücü Hebner tarafından yapılır ve yarışı
kazandığı için bu teknik çok ciddiye alınır.
• Acıbademköy Eğitim ve Sosyal Tesisleri, Beykoz 0216 434 57
75
• Burhan Felek Spor Salonu, Üsküdar 0216 310 35 01
• Cemal Kamacı Spor Kompleksi, Okmeydanı 0212 238 42 44
• Darüşşafaka Spor Tesisleri, Maslak 0212 286 26 76
• Deniz Kızı Yüzme Kulübü, Koşuyolu 0536 570 21 42
• Divan Kuruçeşme, Kuruçeşme 0212 257 71 50
• Essporto Almond Hill 0216 690 34 30
• Essporto Metrocity 0212 344 07 07
• İstanbul Yüzme İhtisas Spor Kulübü, Etiler 0212 259 34 21
• MAC Kanyon/G-mall/Bebeköy 0212 0212 281 01 42
• Mayadrom Sports Center, Etiler 0212 352 32 00
• TurQART Havuz Sistemleri, Karaköy 0212 245 80 15
• Yeşilyurt Spor Kulübü, Yeşilyurt 0212 573 73 74